İlişkilerde Beklenti
Beklemek ya da beklememek, işte bütün mesele bu!
Yıllar önce, evimin bulunduğu sokaktaki kaldırımda yürürken gözüme yerde yazan kocaman bir yazı ilişmişti. “Beklentiler üzer“ diyordu yazıda. Bu kadar kısa, bu kadar anlamlı ama bir o kadar da anlamsız bir söz daha olamazdı.
Ne demekti bu şimdi? Evet, beklentilerimiz arttıkça onları karşılamanın da zorlaşacağını biliyoruz hepimiz ama hiç beklentimiz olmadan da yaşayabilir miydik ki?
Mesela ilişkilerinizi düşünün, kafanızda belli bir aday var, yani hayatınıza girmesine izin vereceğiniz kişiden de kafanızdaki adayın bazı özelliklerine uymasını istiyorsunuz mutlaka.
Yani haliyle bu adaydan bir beklentiniz var. Peki öyleyse neden tüm uzmanlar ilişkilerde beklentili olmak iyi değildir, hatta bir ilişkiyi uçuruma sürükleyecek en büyük durumdur diye söylenip dururlar?
O beklentiyle bu beklenti farklı şeyler mi yoksa beklentinin de bir altın oranı mı var acaba?
Beklentiler üzer mi?
Beklenti sahibi olmak insanı insan yapan koşulların başında gelen doğal bir durumdur. Bir şeyleri beklemeden, ümit etmeden yaşayamazsınız. Eğer beklentileriniz olmasaydı hedef koymak, plan yapmak gibi gelişime ve geleceğe yönelik tüm kavramlar daha en baştan çöp olurdu.
Düşünsenize, diyelim ki daha en başından beri hayatınızdaki kişinin kim olacağını ve ondan beklentilerinizin hangilerini hangi oranda karşılayacağını biliyorsunuz… Böyle bir durumda o ilişkiye devam etmenin, bir şeyleri ortaklaşa deneyimlemenin pek bir anlamı ve de tadı kalır mıydı?
Geleceğin getireceği bir çok bilinmezliğe karşı kaygı beslerken aslında asıl bu hayat bilmecesinin hayatınızı monotonluktan çıkartan ve ruhunuza heyecan katan bir yapı olduğunu hiç bir zaman aklınızdan çıkartmamalısınız.
Ayrıca, hiç bir beklentinizin olmaması sizi ve hayatınızı oldukça sıkıcı kılardı. Eğer bir ilişkiden beklentiniz yoksa karşı tarafa standardı düşük ve cepte olan bir insan imajı çizersiniz. Bu anlamda oraya buraya çekilmeye yani kullanılmaya ve terk edilmeye de en uygun aday konumuna gelirsiniz.
Beklenti iyi bir şeyse o zaman neyi tartışıyoruz? 🙂
Hayatınızdaki beklentilerin olumlu olup olmamaları beklentilerinizin ne olduğuna ve de sizin duruşunuza bağlıdır. “Önemli olan beklentilerinizin karşılanmayabileceğini ve sonuçta üzülebileceğinizi de hesaba katarak pes etmiş bir insana dönüşmemektir.”
Mesela heyecanla başlayan yeni ilişkinizin sonuna kadar aynı heyecanla sürmesini bekliyorsanız hayal kırıklığına sürüklenmeniz çok olasıdır. Bunun yerine doğanın bir kanunu olarak bu heyecanın azalabileceği gerçeğini göz önünde bulundurup var olan heyecanınızın da tadını çıkartmalısınız. İşte ilişkilerde anı yakalamak budur.
Tabii ki bu her şeyi kabullenip heyecanınızın dibe vurmasına seyirci kalmanız anlamına da gelmesin lütfen. Heyecan, emekle özveriyle ve karşılıklı paylaşımla yeniden kıvılcımlanabilen bir şeydir.
Bir de daha en başta yeni tanıyıp çok etkilendiğiniz birinin kafanızdaki kusursuz erkek veya kadın adayına kayıtsız şartsız uymasını beklerseniz yine hayal kırıklığına uğramanız kaçınılmaz olacaktır. Her insan eşsizdir ve bu anlamda herkesin doğruları farklıdır. Ayrıca, herkesin aklındaki sevgili ve eş adayı kusursuzken gerçek hayatta kusursuz bir insan yoktur.
Aslında bunu basit bir empati yoluyla kendinizi karşıdaki kişinin yerine koyarak da görebilirsiniz. Karşınızdaki kişinin de aklında kusursuz bir aday vardır ve bu konuda abartılı bir beklentiye sahip olması ve sizin o kalıba uymamanız er ya da geç onu da hayal kırıklığına uğratacaktır. Bu bağlamda siz de hata yapabileceğiniz için başkalarının hatalarına karşı hoş görülü ve anlayışlı olmalısınız. Yıkımdan ziyade sorunları aşmak ve orta yolu bulmak adına partnerinizle diyalog kurarak birer ortak gibi çalışmalısınız.
Fakat bu orta yolu bulmak ve kaos yaratmamak adına tüm doğrularınızdan ve kişiliğinizden ödün vereceğiniz anlamına da gelmemeli. Zaten en iyi ilişkinin dahi bitme ihtimalini göz önünde bulundurmak sağlıklı bir beklenti oluşturmanın da bir ön koşuludur. Hele ki bir ilişki yürümüyorsa daha en baştan sağlıklı bir beklentiye sahip olmanız onun içine hapsolmadan son verebilmenizi sağlayacaktır.
Nasıl sağlıklı bir beklenti oluşturabilirsiniz?
İlişkilerinizdeki kişilerden beklentilerinizi oluştururken onların da sizden neler beklediğini hesaba katmadan asla sağlıklı bir anlayışa sahip olamazsınız.
Siz sizden yana beklentilerin ne kadarını mantıklı buluyor ve ne kadarını karşılayabiliyorsunuz? Bu soruya vereceğiniz cevap sonrasında kendi beklentilerinizin ilişkinizin seyri açısından belirleyici olup olmadığını değerlendirebilirsiniz.
Eğer karşılanmayan beklentileriniz aslında çok da önemli olmayan tercihlerinizden ya da takıntılarınızdan ibaretse o zaman bu beklentilerinizde ısrar etmeyi bırakmalısınız. Aslında uzmanların ilişkilere zarar verdiğini düşündüğü ve bırakmanız tavsiyesinde bulundukları beklentiler de bu beklentilerdir.
İlişkinin geleceği adına ya da mutluluğunuz açısından oldukça önemli bulduğunuz beklentileriniz karşılanmıyorsa o zaman bu ilişkiyi sürdürmenizin de bir anlamı kalacak mıdır? Bu soruya da yine bir cevap verip tercihte bulunacak olan da sizler olacaksınız…
Bazılarınız için yalnız kalma ve artık alıştığı ilgiyi görememe korkusundan kaynaklı bir ayrılamama durumu söz konusu olsa da uzun vadede en doğru seçim o ilişkiyi sonlandırmak olmalıdır. Bu düzensizliğin düzenine alışık olma durumu sizi ileride içinden çıkmakta çok daha zorlanacağınız ve karşı tarafın da kalbini çok daha kıracağınız bir duruma sürükleyecektir.
Beklentilerinizi karşılıklı bir yarış için değil, anlayış için sununuz…
Son olarak, ilişkilerde beklenti konusundaki belki de en önemli hata karşı tarafın beklentilerine karşı kendi beklentilerinizi öne sürerek bunu bir yarış ya da savaşa dönüştürme durumudur. Bu sonu gelmeyip yıllarca sürebilecek bir kavga ortamı oluşturacak ve ilişkinizin olmazsa olmazı olan diyaloğa da bir son verecektir. Hal böyle olunca da karşılıklı sevgi saygınızı da içinden çıkılmaz bir girdaba sürükleyerek adeta huzurunuzu boğacaktır.
Burada sağlıklı olan, eğer belirli bir beklenti hakkında konuşuyorsanız başka örnekleri öne sürmeden sadece onun üzerinde tartışıp onu çözüme kavuşturma çabası olacaktır.
“Önemli olan ilişkilerden bir şeyler beklememek değil, doğru beklentiler oluşturmak ve beklentileriniz karşılanmadığında dahi ayakta kalabilmektir.”
Bireysel Danışman ve I-Control® Uzmanı Buğra Akyol, sizlerle daha mutlu ve anlamlı bir hayatın sırlarını paylaşıyor. Buğra Akyol’un uyguladığı I-Control® sistemi ile tüm sorunlarınızdan kurtulmak için buraya tıklayın.
Harika yazılar var bir çoğunu olmasada beni ilgilendiren yerleri okudum .ve çok faydalandım teşekkür ederim efendim
Rica ederim, ben de çok teşekkür ederim Ayşegül Hanım. 🙂