Kendi Hayatınızı Yaşamak
Başkalarının hayatları…
Başkalarının düşüncelerini gereğinden fazla mı önemsiyorsunuz? Karşı taraftan gelen en ufak bir aksi görüşle moraliniz bozulup şevkiniz mi kırılıyor?
Öyleyse kendi doğrularınızı yansıtamıyorsunuz. Hayallerinizle zevk aldığınız şeylerin peşinden de koşamıyorsunuz. Bu durum sizi siz olmaktan çıkartmıyor mu? Yani adeta kendi hayatınız yerine bir başkasının hayatını yaşıyorsunuz.
Belki de en başından beri yaşam yolculuğunuzun rotasını sizin için başkaları oluşturdu. Bunu yaparken de size hiç tercihleriniz sorulmadı. Ne kadar okuyacağınız ve ne okuyacağınız, ne zaman ve nasıl bir adayla evleneceğiniz, hatta kaç çocuk sahibi olacağınız ve cinsiyetlerine kadar başkalarınca belirlendi. Ev hanımlığı, baba mesleği ya da başkalarının kendileri için hayal ettikleri meslekler ve işler size dayatıldı.
En kötüsü de belki de öyle bir imaj çizildi ki bu insanlar size verecekleri değeri, saygıyı ve en önemlisi de sevgiyi sizden beklentilerini karşılayabildiğiniz ölçüde vereceklerini vaat ettiler. Belki de bu insanların hiç öyle bir kastları yoktu ama neyi önemsediklerini bildiğiniz için ya da iyiliğinizi istedikleri için size bu yönde bir mesajları oldu ve bu da sizin düşünce ve davranışlarınızı olumsuz yönde etkiledi.
Çevrenize baktığınızda çok büyük başarı örnekleri de görebilirsiniz aslında bu anlamda. Ancak kime göre ve neye göre “başarı” denebilir ki buna? Annesinin babasının, eşinin dostunun kendileri için biçtiği kalıpların içine hapsolup yıllarca başkaları için çalışıp didinip onların sevgilerini hak etmek için debelenen insanlar topluluğu adeta…
Bu duruma en iyi örnek altın kafesteki bir bülbül olabilir ancak. Dışarıdan bakıldığında davulun sesinin hoş geldiği ancak sadece sahibinin gönlünü hoş eylemek için şakıyıp duran içi kan ağlayan, tutsak bir bülbül…
Eğer şimdiye kadar benzer bir hayat sürdüyseniz yani kendiniz değil de başka bir insanın hayatını, o halde kendinizi tanımamanız kadar da doğal bir şey olamaz. Kendini tanıyıp bilmeye “kendini gerçekleştirme” denir. Kendisini gerçekleştiren insanlar, hayatta nelerden zevk aldıklarını, neye karşı bir heves ve merak beslediklerini çok iyi bilirler. Bu yüzden de duygularını izlemeyi ve onları tanıyarak anlamlandırabilme konusunda bir uzmanlık geliştirirler.
Kendini gerçekleştirebilen insanların hedefleri vardır ve bu hedefleri başkalarının değerlerinden ve yargılarından ziyade kendi ilgi ve düşünceleri kapsamında belirlerler. Bu yoldaki sorumluluğu da üstlendikleri için diğer insanlara oranla da az yorulurlar, daha çok zevk alırlar ve engeller karşısında çabuk yılmazlar. Bu tutumları da onları başarıya ulaştırır ve bu “başarı” sadece onlara ait ve keyfini sonsuzca çıkartabilecekleri gerçek bir başarıdır.
Eğer kendi hayatınızın değerlerinin, arzularının ve hedeflerinin ne olduğunu bilmiyorsanız kendi hayatınız artık size bir debeleniş ve bir dayatma gibi görünmeye başlayacaktır. Böyle bir hayat da gözünüzdeki anlamını yitirebilecek ve daha da kötüsü aslında tüm dünyanın, insanlığın ve de hayatın bütünüyle anlamsız olduğunu düşündürecektir.
Bu yanılgı sizi öylesine hapsedecektir ki mutlu görünen insanların dahi aslında kendilerini kandırdıklarını ve rüya aleminde yaşadıklarını varsayacaksınızdır. Bu biraz da yıllarca size dayatılan başka hayatlara karşı bilinçaltınızın, kendinizde bir suç ve kusur bulmaması adına geliştirdiği bir savunma mekanızmasıdır.
Bu saatten sonra bu yaşa gelmiş bir yetişkin olarak kendinizi sıfırdan tanımak durumunda olmak size çok zor gelebilecektir. Hatta geçen onca zaman ve barındırdığı geçmiş hatalar ve fedakarlıklar da sizde büyük bir pişmanlık hissi yaratacaktır.
Her şeye rağmen kendi hayatınızı keşfetmek için geç midir?
Çoğu insan geç olduğuna inanacak ve bu yalana sığınacaktır çünkü mevcut düzene sığınmak kolaydır. Fakat yıllardır rol yapmanın acısı da inanılmaz zor bir duygudur.
Peki şu an nefes alıp veriyorsunuz değil mi? Kalbiniz halen atıyor yani… Aklınız ve duygularınız işlemiyor mu? Bu satıları okuyup anlayabildiğinize göre siz halen yaşıyorsunuz ve demek ki hiç bir şey için geç değil! 🙂 Kendiniz olma yolculuğuna dair ilk adımınızı atabilirsiniz…
Bu yolda her şeyi hemen yarın gerçekleştirmek zorundaymışsınız gibi düşünüp umutsuzluğa kapılmayın. Kendiniz olma durumu bir günlük bir serüvenden ziyade bir yolculuktur. Ana rahminden ölüm döşeğinize kadar sürecek bir yolculuk olacak yaşam yolculuğunuz…
Bu yüzdendir ki tek bir istikamet ve bir hedeften ziyade bir çok hedefinizi, zevklerinizi ve ilgi alanlarınızı yani kendi hayatınızı istasyon istasyon ilerletebilirsiniz.
Peki kendinizi nasıl keşfedebilirsiniz?
Yeni hayatınıza adım atmak için kendinize daha öncesinde hiç yöneltmediğiniz bazı sorular yöneltmeniz gerekir.
- Mesela hali hazırda yaptığınız ama sevmediğiniz ya da kendinizi yabancı hissettiğiniz şeyler hakkında şu soruyu yöneltebilirsiniz:
1- Bunu gerçekten ben mi tercih ediyorum yoksa başkaları istediği ve ona değer verdiği için mi istiyor görünüyorum?
- Ayrıca diyelim adınız Ayşe ve Ayşe hakkında belirli düşünceleriniz var. Onun kişilik yapısına, hal ve hareketlerine ve hayattaki tercihlerine yönelik bir çok fikriniz var. Ayşe kendi hayatını yaşamadığına göre demek Ayşe hakkında hoşnut olmadığınız bir çok nokta da var. O halde kendinize aşağıdaki soruyu sorup cevaplandırmanız yine ilk adımı atmak adına ciddi bir fikir ve destek kaynağı olacaktır:
2- İdeal Ayşe nasıl biri olurdu? Nelerden zevk alırdı, vaktini neye ayırırdı ve nasıl davranışlar sergilerdi?
- Bir de işin kariyer boyutu var tabii ki. Kendi hayatını yaşamadığını düşünen çoğu insan hayallerindeki mesleği de yapmadığını düşünür:
3- Benim mesleğim ne olmalı? (Linkteki tabloyu doldurmanız nereden başlamanız gerektiği konusunda size çok ciddi bir fikir verecektir: https://www.bugraakyol.com/kariyer-tablosu/ )
O halde niye şu andan itibaren yani şimdi başlamıyorsunuz?
Hayatınıza hoş geldiniz…
Kendi hayatınıza…
Bireysel Danışman ve I-Control® Uzmanı Buğra Akyol, sizlerle daha mutlu ve anlamlı bir hayatın sırlarını paylaşıyor. Buğra Akyol’un uyguladığı I-Control® sistemi ile tüm sorunlarınızdan kurtulmak için buraya tıklayın.
Çok verimli bir yazı… Sorulan kritik ve önemli sorularla yol gösterici olmuş elinize sağlık